Smear testi rahim ağzı kanserinin ve kanser öncesi durumların saptanması için kullanılan bir tıbbi inceleme yöntemidir. Smear testi jinekolojik muayene sırasında rahim ağzı bölgesinden sıvı (hücre) alma esasına dayanır. Kesinlikle cerrahi bir işlem değildir. Dokuya zarar vermeyen ve acı uyandırmayan bir uygulamadır.
Servikal smear, 1940’lardan beri uygulanan ve rahim ağzındaki kanserlerin veya kanser öncesi durumların açıklığa kavuşturulması için yapılan bir yöntemdir ve PAP SMEAR diye adlandırılmaktadır. Pap smear iki türlü yapılabilir. Birinci şekilde cam üzerine yayılır; ikinci şekilde ise sıvı bazlı solüsyona batırılarak, Thin prep diye adlandırılan yöntemle yapılabilir. Ancak alınış sistemi her ikisinde de aynı olup bir fırça ile rahim ağzından bir sürüntü alınması şeklindedir. Bu sürüntü eğer pap smear yöntemi ile yapılacak ise cam üzerine yayılarak yapılır. Thin prep sistemi ile yapılacaksa alınan hücrelerin hepsi sıvı bazlı bir şişe içerisinde çalkalanarak yapılır.
Pap smear taramasında yanlış negatiflik oranı yaklaşık %25’tir. Thin prep tekniğinde bu oran %4 civarındadır. Burada smear’in alınış tekniğindeki hatalardan, patoloğun deneyimine kadar pek çok faktör rol oynar. Thin prep denilen ince yayma tekniğinde sonuçlar daha açıktır ve testin duyarlılığı pap smear testine göre daha yüksektir.Thin prep tekniğinde incelenen hücre miktarı daha fazla olduğundan patoloğun yanılma şansı daha azdır.
Smear testinin amacı yalnızca rahim ağzı kanserini teşhis etmek değil, tedavi edilmediği zaman kansere yol açabilecek şüpheli durumları ve vajinal enfeksiyona yol açan mikroorganizmaları saptamaktır. Smear testinin cinsel yaşama adım atmış her kadına uygulanması gerekir. Sağlıklı bir kadında rutin jinekolojik muayene yılda 1 kez veya 6 ayda bir önerilir ve kadının yaşı kaç olursa olsun bu rutin muayenede smear testinin de yapılması önem taşır.
Normal şartlarda hiçbir problem yok ise smear testi 6 ay veya yılda bir kez yetmektedir. Çünkü smear testi negatif çıkan bir kadının 6 ay veya 1 yıl içerisinde rahim ağzı kanserine yakalanma şansı %1’den daha azdır. Ama smear testinde kanser öncesi bir lezyon tespit edilmişse 3 ay ile 6 ay arasında tekrar edilebilir.
Smear testi sayesinde human papilloma virüs tayini de yapılabilir. Rahim ağzı kanseri artık daha çok cinsel geçişli bir hastalık olarak kabul edilmektedir. HPV pozitif olan bir hastada HPV tiplemesi yapılarak HPV’nin kanserojen olup olmadığı tespit edilmektedir. Her iki durumda da kolposkopi yapılması önerilmektedir. Onkojenik virüs saptandığında mutlaka kolposkop eşliğinde biopsi alınmalıdır Onkojenik virüsler Tip 16, 18, 45, 56 yüksek risk taşıyanlardır. Orta derecede tehlikeli virüs tipleri Tip 31-33-35-51-52-58 ve düşük risk taşıyanlar ise; Tip 6-11-42-43-44 dür.
Smear testi için en uygun zaman iki adetin ortası, en uygun koşullar ise son 24 saat içinde ilişkide bulunulmaması ve son 72 saat içinde vajene krem, köpük, fitil gibi uygulamaların yapılmamış olmasıdır. Thin prepte ise yukardaki koşullar geçerli olmakla birlikte zamanın önemi yoktur; adet kanaması aşırı olmadığı takdirde adetliyken de smear alınabilir.
1940’lardan bu yana rahim ağzı kanseri olan kadınlarda ölüm oranı %70 azalmıştır. Bunun en önemli nedeni kadınların çoğunun pap smear testi ile taranmasıdır.